31 Ağustos 2013 Cumartesi

                                                    

Çok sevilen ile geçirilen kısa zamanlarda neler yapacağınızı bilemezsiniz ya, o anlar hızla geçiverir de hüzünlenirsiniz ya!
İŞTE HER istanbul ziyaretimde öyle olurum ben. Aslında çok da sık giderim ama yine de yetmez...Yapacak çok işim, görecek çok yerim vardır. Yeni açılan yerleri ise göremezsem içimde kalır, aklımda kalır ! Hele bir de eski bir rehber olur da blogger gözüyle gezersem, İSTANBUL hiiççç bitmez...Ne yaşamakla, ne gezmekle ne de okumakla bitmez bu şehir derim hep.

Moda'da sevgili Deniz ve Çağrı'nın düğünü için gittiğim son seyahatimde Anadolu yakası'ndaydım bu kez...

Uğranması, görülmesi gereken dostlar misali duraklar vardı yine...Ben de şimdi hızla geçiyorum oralardan sizlerle birlikte tekrar. Eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim...

1.Moda'nın sokaklarında dolanıp, aralarda kalmış eski İstanbul evlerini görmek ve bunu Kadıköy iskele karşısından kalkan minik kırmızı tramvay ile yaşamak...

Rum Kilisesi

2. Moda denilince ilk aklıma gelen Barış Manço'nun evini (Bir önceki yayınımda paylaşmıştım http://www.peteginkeyifdukkani.com/2013/08/bari manconun-evine-misafir-oldum.html) ziyaret ettikten sonra sokağının sonunda, Caferağa Mahallesin'de ünlü Ali Usta'dan dondurma yemek...


3. Kadıköy çarşı içinde ülkemizin tüm özgün mutfaklarından lezzetler bulabileceğiniz, benim de uğramadan dönmediğim  Çiya Sofrası'nda Anadolu yemeklerinin tadına bakmak...

4. Bahariye Caddesi'nde bulunan Süreyya Operasını'na uğrayıp, ''Aman ne olur sen hep böyle kal ve sakın AVM olma, olur mu? !'' diyerek nostalji yaşamak...

5. Gitmişken bir kere daha; 1923 tarihinde kurulan ''İstanbul'un en eski pastanesi'' ünvanlı, birçok edebiyatçı'nın buluşma adresi olan BAYLAN 'a uğramak ve İzmir'de tek bir yerde bulabildiğim Adisababa (Fransızca'dan gelen mükemmel anlamındaki ''parfe'' dir. Yani; dondurulmuş krema ve meyve karışımıdır, ama o kadar da basit değildir!) tatlımı yiyebilmek...Kup Griyesi de en az Baylan kadar ünlüdür...Baylan'ın kendi kelime anlamı da ''Kusursuz'' demek!



6. Kadıköy Çarşı içindeki balıkçıların ve manavların rengarenk tezgahlarını seyretmek ( Bu sefer Ege'nin her türlü zeytinlerini burada gördüm )...


7.''Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış'tan ''şarkısının ne kadar gerçek ve samimi olduğunu hatırlayarak Kalamış ve Fenerbahçe Parkları'nda ince belli çaydan içmek ve İstanbullu dostların buralarda vakti zamanında denize girdiklerini öğrenerek biraz da hüzünlenmek... Keşke şimdi de girilebilse demek ! ( Fenerbahçe Parkı'nda o kadar çok gelin vardı ki, doğal mekan fotoğrafı çekiliyordu, aynen Alaçatı Sokaklarında olduğu gibi...)






8. Üsküdar Salacak'tan Avrupa Yakası'nı seyretmek...


9. İstanbul'un simgelerinden olan ve adeta boğaza atılan bir imza gibi duran Kız Kulesi'ne çıkmak ve prensesin hüzünlü öyküsünü dinlemek...Oradan Galata Kulesi'ni selamlamak... (Belediyeye ait tekne ile 10 dakikada bir kuleye ulaşabiliyorsunuz. Gidiş - Dönüş : 7.5 tl. Ancak; kahvaltı veya yemek için rezervasyon şart !)
                                       
                                     
                                 
                                                                                   

10. Dekorasyonu iç Mimar Zeynep Fadıllıoğlu tarafından yapılan ve tasarımı ile Türk Cami mimarisinin en modern örneği olarak bilinen Üsküdar'da bulunan Şakirin Camisi'ni ziyaret etmek ... ( İbrahim ve Semiha Şakir'in anısına çocukları tarafından yapılan bir camidir. )





11. Bodrum Konacık'ta da şubesi bulunan ev yapımı su böreği tadında börekleri ile ünlü ''Aslı Börek'' te soluklanmak...


12. Bu arada Cadde'ye çıkılmadan tabii ki dönülmezdi ! 
                                     
                                  


Ancak; güzelim Haydarpaşa'nın en son yanmış halini yakından görmemiştim, çok üzüldüm, içim acıdı !




Sevdiğiniz şehirlerde, sevdiklerinizle beraber keyif dolu günleriniz olsun...





Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , ,

14 yorum:

  1. Valla parfelerde gözüm kaldı.Haklısın,herşeyi AVM ye döndürmeye doğru gidiyoruz.Halbuki bizim bedestenlerimiz daha çok bizi ifade ediyor.

    YanıtlaSil
  2. Adisababadan Karşıyaka'da var !(tek bir yer satıyor)
    çok istersen alırım, ulaştırırım sana...Evet Kapalıçarşı ve bedesten kültürü çok daha farklıdır ! TEŞEKKÜR EDERİM...

    YanıtlaSil
  3. CANIM YAPILMASI GEREKEN BİR ÇOK ŞEYİ YAPMIŞSIN
    ALİ USTA VE BAYLAN BENİMDE VAZGEÇİLMEZİMDİR
    BU ARADA İSTANBILDA DENİZE GİREMEEK BENİDE ÇOK ÜZÜYOR
    HAYIRLI GÜNLER DİLİYORUM

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim, Şengül Hanım. Aynı keyif duraklarındayız demek ki ! Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. Cadde hariç keyif duraklarımız çok benziyor:)
    Baylan, Moda Çay Bahçesi, Moda sokakları, Bahariye'inin cıvıltısı. Börek denince akla gelen tek ismin Aslı, yemek deyince Çiya olması..
    Güzel şeylerden zevk almak, ne büyük zevk değil mi ama:)

    YanıtlaSil
  6. Ortak keyiflerde buluşmak ne güzel ! Tabii ben eskiyi ve nostaljiyi seven biri olarak hep önceliğimi eski İstanbul'a veririm.Daha çok kaldığım zamanlarda ise daha da eskiyi yaşamak isterim. Çukurcuma,cihangir,Balat,Fener tarafları gibi...Teşekkür ederim yorumun için sevgili EVDE YAZAR...

    YanıtlaSil
  7. Yine çok keyifli ve anlamlı bir yazı olmuş sevgili Petek. Gittiğin gezdiğin yerler belirttiğin gibi aslında o kadar değerli ki, ama maalesef hakettikleri ilgi ve alakayı, diğer tarihi veya özel yerlerimizde de olduğu gibi, maalesef göremiyorlar. Nedir bu AVM çılgınlığı anlamak mümkün değil. İstanbul'da yaşasam da her zaman sıklıkla gidemediğim yerler, benim için de güzel bir seyahat oldu sayende :)
    Umarım değerlerimizi anlayabilen ve koruyabilen nesiller yetiştirebiliriz.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  8. Ah,Juliette !Her dönüşümde aklımda bir yerler kalır İstanbul'dan...Doyamam ama hep öğrenmek ve bilgi almak adına.Sabah gelip, akşam döndüğüm bile olmuştur.(sergiler için örneğin).Baylan'a anneannem gidermiş,annem derken şimdi ben oğlumu götürdüm...Adım adım ona anlatıyorum İstanbul'u. Kız kulesine kaç kere gittim ama ona göstermem gerekiyordu, bilmeliydi içini de diye düşündüm.İstanbul sırf İstinye park olmamalı! Çok teşekkürler güzel yorumun için. İzmir'den sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  9. kesinlikle doğru sırf İstinye park olmamalı Petekcim. Ama maalesef gerçek değerlerimizi göremiyoruz hayatımız avm lerden ibaret oluveriyor. Oğlun çok şanslı senin gibi kültürlü ve eğitimli bir anneye sahip olduğu için. tekrar teşekkürler canım bu güzel paylaşım için. bir daha ki sefere umarım birlikte gezeriz bu güzellikleri...

    YanıtlaSil
  10. ne güzel fotolar.
    ne güzel ayrıntılar.
    bazı şeyleri not aldım.
    gideyim.
    kadıköy ne güzeldir yaa.
    bi deee, siz geçen gün ayvalıkta sonbahar yazıma gelmiştiniz ya, ondan 2 yazı önce, 30 ağustosta ben de baylanı yazmıştım. baylanın edebiyat yaşamımıza olumlu etkisini. burda görünce çok hoşuma gittiii.
    :)

    YanıtlaSil
  11. Çok teşekkür ederim, deeptone. Demek ki bu bloglar sayesinde ortak keyiflerde ve aynı paylaşımlarda buluşabiliyoruz birbirimizle. Ne güzel !AYNEN iSTANBUL GİBİ ! Onun herkesi buluşturduğu gibi !

    YanıtlaSil
  12. Kibar yorumun için 2.kez teşekkürler...Ama biliyor musun Sevgili juliette, yüzünü görmediğim, sesini duymadığım senin, kulaklarını çınlatarak dolaştım Kadıköy'de (Ki hangi yakadasın, bilmiyorum bile !)

    YanıtlaSil
  13. Sanki bu rotayı ben çizmişim,gidilecek yerleri ben seçmişim gibi hissettim,İstanbul'da yaşadığım yıllarda gitmeyi en çok sevdiğim,en keyif aldığım yerlerdi buralar..Bir tek Şakir'in Camisini bilmiyorum,onu da ilk fırsatta ziyaret edileceklere ekledim..Sevgiler ( Ceren-dmrcrn )

    YanıtlaSil
  14. Ceren'cim seni burada görmek de çok hoşuma gidiyor. Sağol! Demek İstanbul'da yaşadın? Cami 3 yıl önce yapıldığı için görememişsindir.Ama mimarisi çok değişik, tavsiye ederim.İşte bizler eskiyi,nostaljiyi sevenleriz ya ondan rotalarımız aynı diye düşünüyorum !

    YanıtlaSil